28 Ağustos 2009 Cuma

acı(t)mak..

Acımak yaşadığını hissetmeye eşdeğer..
Acıtmaksa sadece bir umut.. Hatırlamak için..
Kışkırtmak ve senin canını yakmasını sağlamak için.

Kendi canını yakamayacak kadar sever ya insan kendini.. Kendiyle doldukça kaybeder ya ötesini.. Hatırlatmak kolay ama hatırlamak zorlaştıkça dişler başlar kamaşmaya.. Gittikçe bilenir tırnaklar, damak başlar kaşınmaya.. Bir tırmık, bir ısırık, saçı kavrayan bir el ya da parmağını ezen bir topuk vaad olur kaybedileni kazanmaya..

Zorlanır kelimeler yazılmaya ve sözler duyulmaya..
Amaçsız, işlevsiz ve kontrolsüzdür umur artık.. Bir çentik lazım çalıştırmaya, bir çimdik..
Küçüklüğümden aklımda kalan bir jenerik; lop beyin tokatlayan bir erkek eli..
Aslı’da hepsi bu kadar basit, hatta s.kindirik..

“Acıdı mı?”
“Evet..”
“İyi. Yaşadığını hissedersin.”

pufs!..

.

Hiç yorum yok: